Ürperir tabiat üfleyince rüzgari derin gök solugu Ulu ses dokununca carka Düser ölümün gölgesi esyaya. Baslar esyada hareket kurtulmak icin kendinden Daha öteye gecmek icin arinmak gibi elbiseden Yakalar ölümsüzlügün sonsuz ipini Sonra ses olur Zamanin idrak incisi ses döner döner döner de Yönelir sebebe Sebeb ey Sesi damarla cizer Mutlak sözü damarda kanla cizer Uzar bir göz agrisinin gecesi ucsuz bir nehir gibi Bir bebegin ilk hecesi düser agzindan ansizin ve bulur Sonra toprak sıkışır sıkışır tasar da renk olur tarla da Günesin carpilmis elcisi van gong´la gelir önümüze Portakalla yayilir karanfilde tutusur karar kilar denizde Renk denizde karar kilan ebedi tarla olur. Renk baskaldirirken helezonlar cizerken ses Som fatih su fetheder tabiati Döner döner dögünür eritir daglari yobaz kayalari Daha der sigmaz kabina yönelir göge teslim olur Ve düserken topraga cagirir Sebeb ey Her sabah bütün bitkiler istahli bir cocuktur Emer emer emer toprak anayi O sultan hazinesi o hep veren sonsuz cömert anayi Yesil hayat kirmizi hareket sari sabir emer Ve beyaz iman cizer sesini Tamamlar kavisini Sebeb ey |
Erdem Beyazit |
19 Ekim 2010 Salı
Sebep Ey
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder